Case Report
Sami Çifçi, Hüseyin Ataseven
Ortadogu Tıp Derg, Volume 11, Issue 1, pp. 91-93
ABSTRACT
Pancreatic duct stent placement is a procedure which is performed in chronic pancreatitis in order to palliation of pain. In patients with dilate pancreatic ducts and stones, migrations or fractures of the stents may rarely ocur. In such cases endoscopic methods can be used as first plan treatment. However, in case of failure serious problems can be confront. Here, we presented a case in which stent was inserted into pancreatic canal. The stent was broken in the lumen and then removed with a balloon catheter.
Keywords: abdominal pain, pancreatitis, stent
ÖZ
Kronik pankreatitde ağrı palyasyonu amacı ile pankreatik kanala stent yerleştirilmesi uygulanan bir yöntemdir. Özellikle dilate pankreatik kanalı ve taşı bulunan hastalarda yeterli drenajı sağlamak amacı ile takılmak istenen stentlerde migrasyon veya kırılma nadirde olsa rastlanılabilen durumlardır. Bu gibi durumlarda endoskopik tedavi yöntemleri ilk planda kullanılmakla beraber başarısızlık durumlarında ciddi sorunlar ile karşılaşılabilinmektedir. Biz burada ağrı palyasyonu amacı ile pankreatik kanala taktığımız ve lümen içerisinde kırılmış olan stentin balon kateter ile çıkartıldığı bir vakayı sunduk.
Keywords: karın ağrısı, pankreatit, stent
Research Article
Levent Demirtaş, Aytekin Çıkman, Hilal Alpcan, Aysu Timuroğlu, Faruk Karakeçili
Ortadogu Tıp Derg, Volume 10, Issue 2, pp. 157-161
ABSTRACT
Aim: Determining Entamoeba histolytica seroprevalence in patients with abdominal pain having no diarrhea who applied to internal medicine policlinics was aimed in this study.
Material and Method: In the study, 472 patients who applied to internal medicine policlinics between November 2013-December 2016 with the complaint of abdominal paint without having any diseases such as diarrhea, as the leading, acute abdominal pain, dyspepsia, cholecystopathy, acute coronary syndrome, inflammatory bowel disease, malignity, urinary tract infection, and genital and gynecological infection and 218 healthy volunteer individuals for creating the control group were included recording their age and gender properties. For the stool of the patients, ELISA kit including monoclonal antibodies against adhesin antigen specific to Entamoeba histolytica was used.
Results: Number of Entamoeba histolytica positive individuals was determined as 23 (4.9%) in patient group, and as 3 (1.4%) in the control group, and the value was found to be statistically significant (P=0.024). no significant difference was determined between gender and ages of the individuals in statistical comparison performed between the groups (P>0.05).
Conclusion: Obtained results indicated that Entamoeba histolytica was possible to be present in patients applied with the complaint of abdominal pain even without diarrhea. According to the findings we obtained, it was possible to assume that Entamoeba histolytica could cause abdominal pain during the period when it was considered to be asymptomatic. Furthermore, abdominal pain syndrome could be started to be treated diagnosing of Entamoeba histolytica early, and so that this possibilities for preventing the chronic diseases this protozoon is possible to cause in a long-term period could be provided.
Keywords: Entamoeba histolytica, diarrhea, abdominal pain, seroprevalence
ÖZ
Amaç: Bu çalışmada ishali olmadan, karın ağrısı ile iç hastalıkları polikliniğine başvuran hastalarda Entamoeba histolytica’nın seroprevelansının belirlemesi amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: Kasım 2013 - Aralık 2016 tarihleri arasında başta ishal olmak üzere, akut karın, dispepsi, kolesistopati, akut koroner sendrom, inflamatuvar barsak hastalığı, malignite, idrar yolu enfeksiyonu, genital ve jinekolojik enfeksiyon gibi, herhangi bir rahatsızlığı olmayıp, karın ağrısı şikayeti ile iç hastalıkları polikliniğine başvuran 472 hasta birey ile kontrol grubu oluşturmak için 218 sağlıklı gönüllü birey, yaş ve cinsiyet özellikleri kaydedilerek çalışmaya alındı. Hastaların dışkılarında Entamoeba histolytica’ya spesifik adezin antijenine karşı monoklonal antikorların bulunduğu ELISA kiti kullanıldı.
Bulgular: Entamoeba histolytica pozitif kişi sayısı hasta grubunda 23 (%4.9) iken, kontrol grubunda ise 3 (%1.4) olarak saptandı ve istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0.024). Gruplar arası yapılan istatistiksel karşılaştırmada bireylerin cinsiyet ve yaşları arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0.05).
Sonuç: Elde edilen sonuçlar, karın ağrısı ile başvuran hastalarda ishal olmadan da Entamoeba histolytica bulunabileceğini göstermektedir. Elde ettiğimiz bulgulara göre Entamoeba histolytica’nın asemptomatik olduğu varsayılan dönemlerde karın ağrısına neden olabileceği varsayılabilir. Ayrıca karın ağrısı semptomu, Entamoeba histolytica’nın erken teşhis edilerek tedavi sürecinin başlatılmasına ve böylece bu protozoonun uzun dönemde sebep olabileceği kronik hastalıkların önlenmesine olanak sağlayabilir.
Keywords: Entamoeba histolytica, ishal, karın ağrısı, seroprevalans